The Love Witch (2016)


 Love Witch, ne beklediğimi bilmeden girdiğim, ve ne düşüneceğimi bilmeden çıktığım bir film oldu benim için. 

2016 yapımı olan filmi, tamamen eski 60 lar 70 ler filmleri gibi çekmişler. Filmin geçtiği zaman dilimi de buna uygun. Tarkan'la Kurt filmlerinden fırlamış gibiydi sahneler. Tabii verilen efektler, kurulan sahneler de buna uygundu. Bunu bilerek girmek gerekiyor bence bu filme. Ben bilmiyordum. Sadece retro bir havası olacak zannediyordum, hayır hakikaten bütün film gerçekten o zamanlarda çekilmiş gibi.

Önce konusundan bahsedelim, sonra filmde beni rahatsız eden bir noktayı konuşmak istiyorum. Elaine, genç ve güzel bir cadıdır. Geçmişi biraz karışıktır, yavaş yavaş öğreniyoruz bunu. Hayatta en çok istediği şey, uğruna her şeyi yapabileceği şey aşktır. Çok büyük bir aşk yaşamak, bir erkeğin ölümsüz aşkını elde etmek istemektedir. Bunun için de göz koyduğu kişiye aşk büyüsü yapmaktadır. Ama bu büyü her zaman istediği sonucu vermeyebilir. 

Başrol Elaine gerçekten o zamanın güzellik standartlarına tamamen uyuyor. Film boyunca giydikleri, hareketleri, hele makyajları, çok çok güzel. Kesin deneyeceğim Elaine makyajı yapmayı, öyle etkili. Samantha Robinson imiş aktrisin adı. Maşşallah kendisine. 

Yan not: hala kendimi küçük sanıyorum. Bu aktris benden 4 yaş küçük, asla inanasım gelmiyor. Sorsan benden büyük derdim. 

Filmin akışında büyük bir problem yok. Çok öyle atlamalı zıplamalı değil, kendince sakin gidiyor. Biraz uzun, azıcık daha kısa olabilirmiş ama genel sinematografi çok güzel, o yüzden izletiyor kendini. Çok sıkılıp bırakmaya falan kalkışmadım hiç, ki yaparım gerekirse. 

Sanırım filmle ilgili tek itirazım inanılmaz çıplaklık içermesi. Normalde filmlerde veya dizilerde çıplaklık görmek beni rahatsız etmez. True Blood, Game of Thrones izledik şunun şurasında. Bütün ana  karakterlerin götünü başını görmeye alışığız. Ama bu film için gereksiz fazla geldi bana. İnatla cadıların toplantı sahnelerine çıplaklık ama cadılık olgusu bu kadar aşırı olmadan da vurgulanabilirdi diye düşünüyorum. Ana karakteri tenzih ederek konuşuyorum bunda. Onun çıplak olduğu sahneler nispeten daha gerekliydi. Cadı meclisi sahneleriydi beni daha çok rahatsız eden. Aynı anda anadan üryan 10 ar erkek ve kadını defalarca görmek bayıyor ve estetik de değil.

Çok heyecanlı olması beklenmeden, sinematografi takdir edilerek, sakin sakin izlenecek bir cadı filmiydi. Tamamen ortalama fikirlerim. Ne izleyin ne izlemeyin demem. Fragmana bakın, karar verin. Kız da, evi de, giysiler de, makyaj da çok güzeldi ama. Görsel olarak tatmin edici.

Yazar-yönetmen Anna Biller






Yorumlar