Gece Yarısı Kütüphanesi - Matt Haig - The Midnight Library - 2020

İçerik uyarısı; intihar mevzu bahis, konuya hassas olanların bilgisine.

Nora diye bir kızımız var, hayatı şimdiye kadar verdiği kararlar neticesinde 💩 gibi, o da yaşamamaya karar veriyor. Ama bir çeşit arafta kalıyor, orası da geceyarısı kütüphanesi. Bu araf da kişiye özgü bir yer zaten, biri için kütüphane iken öbürü için sinema vs olabiliyor. 

Bu kütüphanedeki her kitap, hayatta başka kararlar verse ne olurdu onları anlatıyor. İlkokulda başladığı yüzmeye devam etse ne olurdu, etmese ne olurdu, edip sonradan bıraksa ne olurdu. Komşusuyla tanışsa ne olurdu, tanışıp arkadaş olsa ne olurdu, sadece tanıdık olarak kalsa ne olurdu, hiç tanışmasa ne olurdu. Kelebek etkisi biraz yani.

Konunun potansiyeli çok yüksek, kitap da ilginç olacak gibi gidiyor ama gayet klasik bağlayıp çıkıyor. Kızın hayatı da alternatifleri de kusura bakmasın dötüm gibi. Kitap olum bu, biraz bi aksiyon istiyor insan. Bir iki ekstrem iş falan gibi seçeceği alternatiflerle vermeye çalışmış ama bilin bakalım en uzun anlattığı, kızın en sevdiği hayat ne. Evli mutlu çocuklu ev hanımı hayatı. Gözlerimi başımın arkasına kadar devirdiğimi görebiliyor musunuz, iyi.

Yani hani en sonunda bağlayıp, tabii ki gayet tahmin edilebilir bir biçimde hayat yaşamaya değer, bütün kararlar senin elinde, her zaman önünde milyonlarca seçim şansın var a bağlayıp bitiriyor. Belki yüzde 15 falan daha ümitli baktım bu kitaptan sonra dünyaya ben, ki yeterli değil bence. Harcanan zamana çok değdiğini düşünmüyorum. 

Şey gibi biraz, hani vardır ya filmlerde falan klasik bir sahne, kapalı, bulutlu bir gökyüzünden bulutlar aralanır ve tek bir ışık hüzmesi asıl karakterin üzerine düşer. Karakter mutlu olur, hafif bir euphoria yaşamaktadır. Bu kitabın verdiği his ise şöyle: sen arabayla gayet beton bir yolda geçip giderken bulutlar aralanıp arkası çirkin binalarla kaplı yol kenarındaki bakımsız bir tarlanın ortasına düşüyor o ışık hüzmesi. Bi yerde bi ümit, bi hayat güzeldir var, evet, ama işte, hem uzakta hem ortam kötü. Seninle tam ilgili bir durum değil. 

Içine alıp alıp sürükleyip götüremiyor kitap da, inletti biraz okuyana kadar. Kötü müydü, hayır, şahane miydi, o da hayır.