Betül Says That

Bu Blogda Ara

Hello!

tarih: Eylül 08, 2020

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

Başladık gene, hadi bakalım!

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Gece Yarısı Kütüphanesi - Matt Haig - The Midnight Library - 2020

İçerik uyarısı; intihar mevzu bahis, konuya hassas olanların bilgisine. Nora diye bir kızımız var, hayatı şimdiye kadar verdiği kararlar neticesinde 💩 gibi, o da yaşamamaya karar veriyor. Ama bir çeşit arafta kalıyor, orası da geceyarısı kütüphanesi. Bu araf da kişiye özgü bir yer zaten, biri için kütüphane iken öbürü için sinema vs olabiliyor. Bu kütüphanedeki her kitap, hayatta başka kararlar verse ne olurdu onları anlatıyor. İlkokulda başladığı yüzmeye devam etse ne olurdu, etmese ne olurdu, edip sonradan bıraksa ne olurdu. Komşusuyla tanışsa ne olurdu, tanışıp arkadaş olsa ne olurdu, sadece tanıdık olarak kalsa ne olurdu, hiç tanışmasa ne olurdu. Kelebek etkisi biraz yani. Konunun potansiyeli çok yüksek, kitap da ilginç olacak gibi gidiyor ama gayet klasik bağlayıp çıkıyor. Kızın hayatı da alternatifleri de kusura bakmasın dötüm gibi. Kitap olum bu, biraz bi aksiyon istiyor insan. Bir iki ekstrem iş falan gibi seçeceği alternatiflerle vermeye çalışmış ama bilin bakalım en uzun an

Cruella (2021)

Cruella benim için ciddi bir hayal kırıklığıydı. Bir film için çok yükselince hep bu oluyor ama heyecanlanmadan da duramıyorum bazıları için. Hele bu, öyle övüldü, öyle konuşuldu ki hakkında. Gelen fotoğraflar da inanılmaz görünüyordu. Emma Stone zaten çok yetenekli bir aktris. Beklenti arş tabi. Film hakkında hep denen şeylerden biri dişi bir joker hikayesi olduğuydu. Bizi kötü kahramanın başlangıç hikayesine götürerek bir nevi kötü karakter için sempati yaratmak, neden böyle oldukları hakkında "e ne yapsın yavrucak" tarzı bir acıma uyandırmaya çalışmaktı misyonu. Muhteşem bir şekilde çöktüğü ilk nokta burası bence filmin. İlk sahnelerden itibaren değişip duran bir aksanla (evet anlıyorum, iyi ve kötü kişilik ayrımı yaratmak için yapılmış ama olmamış işte) dış sesle anlatım yapan, gidip gidip boş bir fıskiyeye konuşan Emma Stone bende sempati yerine antipati uyandırdı. Ses tonu, çocukluktan beri anlatımında kullandığı aksan, keskinlik, ağdalı konuşma, nükteler çok fazlaydı.

A Star Is Born - Bir Yıldız Doğuyor (2018)

2 gecede biraz iteleyerek bitirdiğim film bir etkiledi sonunda beni, hakkında konuşasım geldi şöyle uzun uzun. 2 saat 15 dakikalık, müzik üzerine ve müzik ağırlıklı bir film kendisi. Bilmeyen duymayanlar için (mağarada mi yaşıyordun?) Bradley Cooper ve Lady Gaga nin oynadığı, ünlü bir müzisyen ve alkolik olan Jack ve tesadüfen bir barda şarkı söylerken tanıştığı Ally nin aşkını ve müzik kariyerlerindeki iyi kötü gidişatlarını izliyoruz. Bir seferde oturup bitirmek için biraz fazla ağır geldi bana, 2 akşamda izledim filmi. 2. Akşama 45 dakikası falan kalmıştı. Ilk günden sonra notlarıma haftalık mutluluk şeylerini yazarken " çok da bayılmadım ama müzikalite güzel " yazmıştım. 2. Günde filmin tamamını izleyince fikrim değişti, filmi de beğendiğine karar verdim. SPOILER SPOILER ZPOILER ZPOILER Daha giriş gelişmeden belli ediyor acıklı bir sonu olacağını aslında film. Eski versiyonlarının hiç birini izlemememe rağmen bir yerlerden duymuşum da zaten ben. Ablamdan muhtemel, o

Blogger tarafından desteklenmektedir