poster
Netflix e daha 2 gün önce gelen, Sherlock Holmes un kız kardeşi Enola Holmes a odaklanan bir film kendisi. Yönetmeni Harry Bradbeer, uyarlandığı kitabın yazarı Nancy Springer ve senaristi Jack Thorne.
Benim bu filmi izlememi sağlayan tek faktör oyunculardı. Henry Cavill kadar özene bezene yaratılmış toplamda 3 kişi falan daha var şu gezegende ancak. Sam Claflin i Açlık Oyunları filmlerinden severim, Helena Bonham Carter zaten açıklamaya gerek duymuyor. Asıl beni kıllandıran başrole seçtikleri Millie Bobby Brown idi. Bu kız bir aşırı pohpohlandı sanki. Stranger Things dizisinin ilk sezonunu seyrettim, beğendim de, ama neden sadece bu kız bu kadar göklere çıkarıldı bilmiyorum. Sürekli instagramda pinkfreud da gömüyor millie yi, ondan da etkileniyorum muhtemelen. (ay lav yu pinkfreud)
Ay bi geçemedim filme. 10 üstünden 5 yıldız verebileceğim bir film benim.
Şimdi, bu holmes gillerin hepsi aşırı zeki zaten. Annesi de Enola yi kendisi eğitiyor. Deli gibi kitap okutarak, dövüşmeyi öğreterek, yok kimyadır, satrançtır, yok şifreli mesajlar yazıp çözmektir falan filan diye yetiştiriyor. Bir gün anne kayboluyor, abiler geliyor, bakıyorlar kız yabani. Okula verelim, anası nerde vs derken işler karışıyor. Tabii kız bu arada kendince yakışıklı 12 mi kaç yaşında bi çocukla tanışıyor, bi gönül erimekler, bir bakışmalar da giriyor filme. (12 olmadıklarını biliyorum, abartı sanatı, neydi o, onu kullanıyorum)
Ama bunların hiiiiiiiç biri filmi yavanlıktan kurtarmıyor. Bir feminist alt tonu olsun istemişler, o belli, ama kitabın yazarından mi, senaristten mi bilmem, olmamış, çiğ kalmış. Filmin içine yedirememişler, köşede duyar kasmışlar gibi olmuş. Aksiyonları vasat, kötü adam desen amaçsız amaçsız dolaşıyor. Öyle böyle. Aşırı sıkılmadım izlerken ama yandan da oyun oynadım, gözümü ayıramamak gibi bir durum da söz konusu değildi. "Çok boşta kaldım ne olsa izlerim abla" ise izlenir. Yoksa gidin Ejderha Dövmeli Kız in Noomi Rapace lı olanını izleyin. Çok iyiydi o.
Yorumlar
Yorum Gönder